20110729

Arabanın Motoru


Bir şeyi çok düşününce ya olur olmaz karşına çıkıyor, ya da bilinçaltı mı artık her neyse seni farkında olmadan onunla ilişkilendirebileceğin yerlere sürüklüyor.

Yaklaşık iki aydır falan kedi diye inliyorum ya mesela. Her gün farklı bir kedi vakası yaşamaya başladım. Bu durum ikinci dediğime daha yakın sanırım, uzun süredir mıncıklayabileceğim bir kediyle muhatap olmadığımdan muhtelemen daha da açıldı algılarım çevremdeki kediyle ilintili her şeye karşı.

Bu hafta muhtelif forumlarda sürekli yaptığım sahip arayan kedi arayışlarım "çok tatlıymış" diyebildiğim yalnız iki kedinin ikisinin de Ankara'da ikamet ediyor oluşu sebebiyle şimdilik sonuçsuz kaldı. Evet itiraf edeyim, Rufus bence çok güzel bir kedi ve bir kedi daha sahipleneceksem onun kadar güzel olsun istiyorum, biraz önem veriyorum dış güzelliüe.Ama tabi Huyu benzemesin inşallah. Amin.

Bu arada bu internet trafiğim üzerine bizim it departmanından arayıp "abi, bir haftadır senin bilgisayarı 35-40 yaşlarında yalnız yaşayan bir kadın mı kullanıyor?" diye sorabilirler, hiç şaşırmam.

Neyse, Sabah arabama bindim, koltuğa oturunca ön cama, sileceğe iliştirilmiş bir not buldum. Önce birileri "Yanlış yere park etmişsiniz" falan diye not yazmış diye kızacak oldum. Sonra baktım, şşağıdaki not. İndim arabadan, kaputu açıp motoru inceledim bir süre. Görünürde her yer mekanik aksam doluydu, kedisel bir aksam yoktu ortalıkta. Bir taraftan da bir kedi miyavlaması geliyordu kulağıma. Sesi takip edip verandada taşıma çantasına ysrleştirilmiş bir yavrudan geldiğini gördüm. Tekrar arabaya döndüm ama içim rahat etmedi motorda bir kuytuya saklanmış olan bir kedi bulunma ihtimali yüzünden. Arabasız gittim işyerine. Bir taraftan da mutlu oldum komşular da zaten duyarlılar da, not yazma zahmetine girdiler diye.

İşyerinde de, hafta başından beri yerlerinde göremediğim anne ve yavrunun yuvalarının yanında sigara içerken 2 yeni minik daha gördüm. Önce farkına varamadım ama annelerini de görünce dank etti, miniklerin yaklaşık iki ay önce depoda doğan infantlar olduğu. "El öpmeye mi geldiniz?" dedim, korkup kaçtılar. Gerçi dört kardeşin ikisi gelmişti ama bu da yeter, çok bile kedi milleti için bu kadar vefa duygusu.

Yukarıdakileri sabah yazıp telefona kaydetmiştim. Öğleden sonra da hafta başından beri görünmeyen anne ve yavru da çıktı piyasaya. onlarla da selamlaştık.

Sonuç olarak, bir kedi edinip rahata ermek istiyorum. Hakikaten ben de sıkıldım kedilerin her hareketinin beni bu kadar düşündürmesinden ve haliyle yazmaya/fotoğraflamaya sevk etmesinden.


Yakında kedi adam olacağım, o olacak. Kostümüm de hazır sayılır hatta. Rufus'un geçen yıl kemirdiği pikeyi annem kıyamayıp atmamıştır kesin, "Rufus'un kemirdiği ilk pike bu" diye. Hem renk de uygun. En sevdiğim. Onu bulup üzerinde bir iki modifikasyon yaptık mı tamamdır bu iş.


Not

Infants


Adını Sen Koy



Kostüm


Hiç yorum yok: