20081031

Hımpf


9 yılın ilk vukuatı. Aslında kaza geliyorum der bazen. Hele trafik kazasıysa. Tehlikeyi hissedersiniz bi şekilde. Ben de hissettim yanımdaki çimento mikseri benim kapımın hizasındayken birazdan üzerime çıkacağını. Kaçacak yerim de yoktu ki. Şudur benim yıllar sonra ilk kez bir insana sinirlenmeme sebep olan cümle
-Ben çarptığımı hissetmedim bile, belki daha önce olmuştur bu
Lan dana, altımda çimento kamyonu olsa ben depremi bile hissetmem.
Metal yarıldı ya resmen bi ona yanarım.
Sağlık olsun, ben seni bu halinle de seviyorum 06 BT 607

Kavram Karmaşası

Hayat ne garip, vapurlar falan. Daha da garip olur o vapurlar yüreğimden gizlice kalkan gemilerle karşılaşsalar. O sırada sen de sahilden sessizce geçiyor olsan. E gerçi tabi ki sessizce geçeceksin, vapur değilsin ki düdüğünü öttüresin sahilden geçerken. İnşallah gizlice kalkan gemilerimi de görmezsin. Teoman'ı da görürüz belki o arada, sahilde anime klip çekmeye çalışırken. Belki de deliryorumdur. Duble deliriyorumdur hatta. İkili delilik de bu olmalı. Sezen'le Teoman düet yapsın, bitsin bu rüya. Ama a o zaman da manga girer işin içine. Limon günleri düşer akla. Ankara.

20081028

Snatch

Massive Attack - Angel Üzerine:

01:48:15 Corpse: bak bu şarkı tanıdık gelmedi bana.
01:48:24 Corpse: ama bi filmin soundtracki olmalıydı bence
01:48:48 Corpse: mumkunse snatch tarzı bi filmin falan
01:48:49 elephant: milyon tane filmin saountracki zaten =)
01:48:53 Corpse: haha
01:48:58 Corpse: bak biliorum ben bu işi:P
01:49:00 elephant: oha snatch te de var deli misin
01:49:02 elephant: böö
01:49:03 Corpse: ahah
01:49:21 Corpse: biliomuşum cidden bu işi:P
01:49:51 elephant: hadi len artiz, ekşisözlükle kanka olduğunuzu cümle alem biliyor :P

20081024

Pilav Dolayları


Corpse (11:58):
abi naber
figment (11:58):
iyiyim
figment (11:58):
açım
figment (11:58):
yemek bekliyorum:)
figment (11:58):
sen?
Corpse (11:58):
eheh ben de açım hafif
Corpse (11:58):
lan pztden beri pilav+yanına bilmemne gelio yemek:)
figment (11:59):
o gelen bilmemne onemli ama:)
figment (11:59):
iskender?:P
Corpse (11:59):
ya dün patlıcandı mesela
figment (11:59):
kuzu şiş
figment (11:59):
hmm
Corpse (11:59):
ben de döner yedim heh
figment (11:59):
hakkaten önemliymiş :)
Corpse (11:59):
dolaylı yoldan pilavın yanına döner geldi
figment (11:59):
ehehe
figment (11:59):
tuturacakmışım az kalsın
Corpse (11:59):
dolaylı pilav üstü döner die bişi var yani:)
figment (11:59):
eheuhe
Corpse (12:00):
pilav üstü dolaylı döner ya da
figment (12:00):
bu daha iyi oldu
Corpse (12:00):
ehehe
Corpse (12:00):
du bloga yazim
figment (12:00):
çek bi plavüstü
figment (12:00):
dolaylı mı olsun, direkt mi abi:)
Corpse (12:00):
ehehe

Öptüm Bye

Bir daha hiç görüşmeyeceğini düşündüğün birinden ayrılırken "Görüşürüz" demek saçma geliyor çoğu zaman. Ki ara sıra kasiyerlere falan görüşürüz diyen bi insanım.

Duruma tezat bir şekilde şöyle de bir gözlemim (batıl inancım?) var; ayrılırken görüşürüz diyip de bi şekilde görüşmediğim insan olmadı hiç. Yüzyüze

Söyle

Cinsel moral yok
Dostça bir ses yok
Otoriter devlet yok
Sıcak bir dokunma yok.
Aşka taviz yok
Yüksek adrenalin yok
Söze temas yok
Gece içinde gündüz yok

O zaman kendi kendinle kalırsın
İçindeki hayvanla tanışırsın
O zaman yalnızlığı anlarsın
İçindeki şüpheyle yarışırsın.
Söyle, söyle
Söyle, ah söyle
Söyle
Yalnız kalır mıydın yine?

Suça teşvik yok
Bütün bir ailen yok
Dine inancın yok
Cebinde paran yok
Havada oksijen yok
Bir yudum alkol yok
Altın, alyans yok
Temiz bir giysin yok

O zaman öfkeyle siyaha dönersin
İçindeki korkuyla yeşile
O zaman acıyla mora dönersin
İçindeki gururla griye
Söyle, söyle
Söyle, ah söyle
Söyle, söyle

O zaman kendi kendinle kalırsın
İçindeki hayvanla tanışırsın
O zaman yalnızlığı anlarsın
İçindeki şüpheyle yarışırsın
Söyle, söyle, Söyle
Söyle lütfen söyle
Ah söyle,
Yalnız kalır mıydın yine?

Söyle...

kuşku bir tilki gibi ormandan nehre süzülen...
kelimeler birer savaşçı geceye yenilen...
söyle...

*Very special thanks to MŞŞ

20081023

Haydin

Çok uzun bi ara sonrası yeniden düzenli spor. Hadi bakalım

Aşka Teknik Yaklaşım

sidiklikontes.. (13:40):
bak hala sormuo ya
sidiklikontes.. (13:41):
o kdr laf ettim
sidiklikontes.. (13:41):
ya sevgilim de möhendiz allam neden bölesiniz ya
sidiklikontes.. (13:41):
aynı mantık
sidiklikontes.. (13:41):
aşka teknik yaklaşım
Corpse (13:42):
ahahha
sidiklikontes.. (13:42):
e sölemedin ki
sidiklikontes.. (13:43):
e sormadın ki
sidiklikontes.. (13:43):
e öle demedin ki

H?

-Rexx'in oradayım.
-Tamam, o sokağa gir.
-Hangi sokağa?

20081022

SS

Safsın Yeşim


Gerçi ben de az değilim

Girme

Az önce şirkete gelen bir misafir montaj bölümüne nasıl gidebileceğini sordu.

-Şu girilmez yazan kapıdan girin, sola dönün.

X'i

Yaklaşık bir haftadır oldukça sık bir biçimde ve oldukça anlamsız şeyler için "Türk x'i en asil duyguların y'sidir" kalıbı geçiyor aklımdan. Sürekli yenilerini türetiyorum istemsiz olarak.

-Türk eşeği en asil duyguların hayvanıdır.
-Türk jelibonu en asil duyguların şekerlemesidir.
-Türk vidanjörü en asil duyguların iş makinesidir.

Sinir bozucu bi durum cidden. Türk eşeği geçerken İngiliz kısrakları falan kıskanıyor mesela. Ya da ayıcıklı jelibonu atıyorum ağzıma, ama kendisi o kadar asil ve gururlu ki "Yenildik ama ezilmedik" falan diyor ben onu çiğnerken.

Renton

Geçen hafta Death Race izlerken beni şu abiye, Jason Statham'a benzetmiş bir arkadaşım.

Birine benzetilmeyi pek sevmesem de, bu hoş oldu tabi. Benzemiyorum o ayrı. Renton'a da benzemiyorum ayrıca.

20081021

BT

Breathe in... Breathe out

Marka Olmak

Böyle bir market var evet.


Foolish Casanova

Hani bazen bir şarkı fazlaca popüler olduğunda ünlü olmayan bir adam çıkıp "O şarkıyı aslında ben yazıp bestelemiştim, Kenan Batılı şarkıyı benden çalıp kendi şarkısıymış gibi söylüyor" falan diyip üç beş prim yapar ya.

Tam tersi bi durum da yaşanır mı acaba? Petek Dinçöz çıksa, "Foolish Casanova aslında Can Tanrıyar'ın şarkısı değildi, biz onu Buro'dan çaldık" dese mesela. Ben naparım o zaman? Eşin dostun yüzüne nasıl bakarım?
Ve ne acıdır ki bu durumu yalanlamam da pek işe yaramaz. Magazin basınına konu olmuşumdur artık bir kere. Çamur at izi kalsın taktiği uygulanmıştır üzerimde. Petek Dinçöz "what it what it what it means" diye üzerime yürür kabuslarımda, haykırarak uyanırım.

Neyse, baktım kimseyi inandıramıyorum "Ortaokul hazırlıkta, this is a pen kalıbını öğrendikten hemen sonra yazmıştım ben onu!" derim. Evet, hatta şarkıyla ilgili klibin koreografisini de o zamanlar kreşe giden kuzenim yapmıştı.

Orta aç

Bir arkadaşımın Msn kişisel iletisine "Hayat, beni neden yoruyorsun" yazdığını gördüm üzülerek. Muse hastasıydı bi de bu arkadaş. İlla ki melankolik bi hava estireyim diyorsan Unintended var falan mesela, di mi.

Serdar Ortaç Vs. Matthew Bellamy.

Ayrıca evet, konu başlıklarını bulurken sıkıntı çekiyorum. Kendime de itiraf ediyorum bir şeyler yazabilmiş olmak için yazdım bunları.

20081020

Ruth

"c'mon, baby, c'mon darling,
let me steal this moment from you now.
c'mon, angel, c'mon, c'mon, darling,
let's exchange the experience."

00:17;
http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.individual&videoid=11587606&searchid=6a003a0e-5a22-4a6e-a007-f51c5ea9caa9

20081019

Ev hali

Güven: Erman tamimin İngilizcesine ne diyebiliriz?
Buro: Tamimin Türkçesine ne diyoruz ki?


Aşağıdakilerde sanat kaygısı gütmedim, güdemedim.


Accidental Art

Güven'in Göbeği, evin dağınıklığı

Koltuklar kirlenmesin diye değil




Kapı

Evimin kapısını kitledim, tam apartmandan çıkarken fotoğraf makinemi almadığım geldi aklıma. Döndüm, aldım.
Aynı prosedürü tekrarladıktan sonra saatimi almadığımı farkettim. Döndüm, aldım.
Aynı prosedürü bir kez daha tekrarladım ve bu kez arabamın anahtarını unuttuğumu farkettim. Döndüm, aldım. Üçüncü kez.

Arabaya doğru yürürken kendi kendime kızıyordum....
Sonra sigaramı evde bıraktığımı farkettim. Geri dönmedim, bakkala uğramak daha kolay geldi.

Sonra kotumu kontrol ettim, giymiş miyim diye.

Aklım neredeydi ki.

450D

Yeni makineme kavuşalı en az 3 hafta oldu. Daha makineme kavuşmadan önce kendi kendime verdiğim sözü bi de buraya yazayım ki kaynamasın arada:

Bu güzelim aletle Ortaköy Cami, vapur, martı, ağzı yüzü kir içindeki sümüklü çocuk ve kıyıya çekilmiş kayık fotoğrafı çekmeyeceğim. "Self portrait" tabir edilen fotoğraflardardan ve makro çiçek-böcek çekimlerinden de mümkün olduğunca kaçınacağım. Hadi belki martı çekebilirim bir iki tane. Söz vermeyeyim o konuda.

BA vs HK

Her birliktelik, kalbinin emzirecegi bir yeni bebektir.
Önce emeklemeyi, sonra yürümeyi öğretmen gerekir.
Kalbindeki sütü tüketmediler mi?
Bezen hiç başlamaması, bir gün bitmesinden iyidir.
Çünkü beraberlik yaşlanırken, bir terkediş gençleşir.
Seni hic terketmediler mi?
................
Bir şeye çok uzun süre bakarsan, onu görmemeye başlıyorsun.

vs

Gece inanılmayan bir dinin ebedi misyoneridir bekleyenin gövdesi içinde
......
Suçlu yok, yanlış var. Boşver, olmayanı arama
......
Eğer bir yanlış yapacaksan bari onu doğru yap


Ha bir de,

Ölümün olduğu yerde, daha ciddi ne olabilir?

Cuma Gecesi

Yemeği yedik, çıkıp kahve içsek diye geçiyordu içimden.

Yoksa rüyamda mıydı?



Neyse ki manuel ayardaymış makine, Erman becerememiş çekmeyi


20081018

Kanal D

Az önce çok benzer bi yazı geçti altyazı olarak; aktarıyorum.

Sayın seyircilerimiz, 28 Ekim 2008 Pazartesi tarihinden itibaren Turksat 2A 42 derece doğu uydusunda yayındayız.

Alış Frekansı : 11.862 Mhz
Alış Polarizasyonu : Horizontal (Yatay)
Symbol Rate : 27.500 Ksym/s
FEC : 5/6

Diğer kanallarda da karşılaşıyorum bu ara yeni Türksat sebebiyle.
Ben mühendis halimle zor kavrıyorum şu işi. Babam falan arayıp "Napcakmışız şimdi biz?" diye sorsa açıklayamam. "Sana verdiğimiz emeklere yazıklar olsun" diye kapar telefonu muhtemelen.

Bahçıvan Kaşar

Yemek yapmayı sevmediğimden evde birşeyler yiyeceksem akla gelen ilk şey tost oluyor genelde. Eh, kaşar peyniri lazım.

Gittim Migros yavrusu konumundaki Şok markete kaşar peynirlerine bakıyorum. Bizimkine takıldı gözüm; "Bahçıvan Genç Dilimlenmiş Kaşar Peyniri. Üşengecim ya, dilimlenmişi varken diğerini alıp dilimlemeye ne gerek var diye düşündüm doğal olarak.

Az önce bi heves tost yaparken farkettim ki bu kaşar dilimlerinin hepsi birbirine yapışmış. Ve ne yazık ki o yapışık dilimleri birbirinden ayırmak yekpare (oha, tencere mi bu) kaşarı bıçakla dilimlemekten çok daha zor. Zaten ayırabildiğim dilimler de gayet amorf, biftek kalınlığında falan oldular.

Bu vesileyle bana zorla çift kaşarlı tost yediren Bahçıvan yetkililerine teşekkür ederim.

Bahçıvandan kaşar peyniri mi alınır, git bi demet çiçek al yolda gördüğün ilk güzel kıza ver falan.

Bro

Çevrendeki bir çok insan isminden dolayı seni "Buro" diye çağırırken telefon numaranı cep telefonuna "Bro" diye kaydeden bir arkadaşın varlığını bilmek ne güzel şey.

20081017

Kahve Keyfi

Nescafe Alta Rica dururken Nescafe 3ü 1 Arada içen insan
Brad Pitt dururken Fatih Ürek'le beraber olan kadın gibidir.

Hatta bi de ilgili link:

http://bildiginblog.blogcu.com/beni-ortamlara-hazirlamayin_176500.html

Uçan Halı

İşyerimin etrafındaki apartmanlarda, özellikle de bir tanesinde o sık halı silkiyorlar ki. Her gün en az bir kişi görüyorum balkonundan aşağı halı silkerken. En az 4 tane de halı, silkildikten sonra balkona asılmış rüzgarda savrulurken.

Birkaç kez de dayanamayıp kendini rüzgara bırakan halıları gördüm uçuşurlarken.

Bu insanların evlerinde kaç tane halıları var, bu halıları her gün silkelemeyi gerektirecek kadar kirletecek napıyorlar merak ediyorum.

20081016

Olmaz ama

Chris Cornell gibi şarkı söyleyebilsem

ya da Tom Morello gibi gitar çalabilsem


Rottweilerim olsa bi de, adına Kitiara desem.