20100217

Yazar Kasa Dinlenme Tesisleri

Markette geçirilen zamanın en sıkıcı kısmı şüphesiz kasadaki bekleme aşaması. Bir de bazen öyle tipler denk geliyor ki ulaşmak için beklediğin sırada önüne düşmüş olan, insanın nezaketini sınıyorlar resmen.

Teyzecim, görevli aldıklarını kasadan geçirirken tek tek kontrol etmene gerek yok, kasiyer tabiatı gereği önünde bulduğu herşeyin barkodunu okutuyor kasaya. Ha okutmadan mı geçirdi, müesseseden olur o da, daha ne istiyorsun.

Ama olmaz, cüzdanını çıkarmak için illa ki kasiyerin "şu kadar lira" demesini bekleyecek teyze. Sonra cüzdanından kredi kartını ya da banknotlarını çıkaracak. Aldıklarını poşete tıkıştırmaya başlamak için de illa ki kredi kartını geri almayı bekleyecek. Arada kasa çevresinde duran ürünleri işaret ederek fiyat sorgusu da yapabilir kasiyerle, hiç sorun yok bekleriz biz.

Zaten genel itibariyle çevremdekilere saygılı olduğumu düşünürüm, ama kasada ödeme sırasında daha bi dikkat ederim arkamdaki zaten beklemekten bezmiş insanları daha da fazla bekletmemek için. Ürün geçer geçmez poşete tıkıştırmaya başlarım, kasiyer "şu kadar lira" demeden önce poşetleme işlemini bitip elimde cüzdanla hazır bekliyor olmaya gayret ederim.

Başbakanın "bakkallar başının çaresine baksın, ne bilim 3-4 bakkal birleşip markete girsin, gelecek bayramda da ineğe girerler" temalı sözlerinden sonra yaşayacağımız işkence bundan da beter olur muhtemelen.

Çünkü bakkaldan upgrade edilmiş marketlerde durum daha da kötü. o tip marketlerde ne kasa kuyruğu var, ne kasadaki -muhtemelen market ortağı- insanın insanları bekletmemek gibi bi derdi. Önünde son teknoloji yazar kasa, hala kafasını kaşıyarak hesap yapmaya çalışıyor bakkaldan kalma alışkanlıkla.

*O cümle burdaydı

2 yorum:

gülş dedi ki...

buro yazının ortasında kapı ya da telefon çalmış sanırım rufus da taslakta kalmasın diye yazıyı yayınlamış. sondaki bitmeyen cümle için aklıma başka kötü ihtimaller getirmek istemiyorum zira. eve kedi katili sapık bi hırsızın girmesi ve senin onunla vahşi bir kavgaya girişmen gibi ihtimalleri akla getirmeye hiç gerek yok. rufus'un işi bu evet evet.

Buro dedi ki...

Hahahah, ya geçen hafta da yaptım ben aynı salaklığı, yazının sonunda yazıda geçen bi cümle duruyordu tek başına ve bitmemiş haliyle. Ama benim şaşkınlığım değil, rufus yüzünden hep.

Sağol uyardığın için:)