20100217

Haftaiçi

Dün akşama doğru Soner aradı, "Bostancı'da işim var, size de uğrayayım" dedi. İyi, dedim.

Geldi, muhabbet esnasında evden işe, işten eve gidip gelmek dışında pek bir şey yapamıyor olmasından yakındı haklı olarak. Kendisi bizi yıllardır tanıyor olmasına rağmen hala über bir sosyal hayatımız olduğunu düşünüyor sanırım.

Yemek yedik, muhabbet ederken Erman bi yandan internette bilardo oynuyordu, ben zap yaparken rasladığım yeni yarışma programının cumartesi yetenek sizsiniz, pazar wipe-out, pazartesi ezel şeklinde devam edip salı günü boşa çıkan tv fetişimizin (evet, orta sınıf bir aile gibiyiz) tamamlayıcısı olabileceği düşüncesiyle sevinç nidalarımı iletiyordum.

Sonra Erman uyuklamaya başladı, odasına gönderdik. Daha sonra ben uyuklamaya başlamışım, Soner beni odama gönderdi.

Uyumadan önce şikayet ettiği haline şükrediyordu muhtemelen.

2 yorum:

silgi dedi ki...

takas tutmadı, içim kan ağlıyor. benim bey gavuristana gitmeden önce tv düzenimiz şöyleydi:

pazartesi - ezel
salı - bu kalp seni unutur mu başlayana kadar iki parti tavla
çarşamba - canım ailem
perşembe - ednan bey
cuma - melekler korusun ve kapalıçarşı
cumartesi - yetenek sizsiniz
pazar- wipeout bitti, yetenek sizsiniz başladı

şu satırları yazarken ailemizden utandım resmen. ama takas hagaden tutmadı.

Buro dedi ki...

vallahi cumartesi-pazar-pazartesi serisinin heyecanı bi başka, bizim programımız da o şekilde işte o günler. aslında ednan bey salı günü olsa, pazartesi ezel'in hareketliliğinden yorulan bünye ednan'ın dizisinin yüksek viskozitesiyle dinlenir biraz.