20090615

Dinlenme Tesisi

Bu konu elbette defalarca konuşulmuş, hakkında defalarca yazılmıştır. Yeni bir şey keşfettim diye atlamıyorum ortaya.

Şehirler arası yollarda kurulmuş dinlenme tesislerine her uğradığımda bir burukluk, bir soğukluk hissederim.

Mevsim kış olsa da soğuktur oralar, yaz olsa da.

Hele bir de geceleri uğradıysam oralara.

Yorgun, asık suratlar görürsünüz kafanızı çevirdiğiniz her yerde. En elit dinlenme tesisinin en kibar garsonunda/kasiyerinde bile bir umursamazlık vardır. Belki de gelip geçici olduğunuzu bildiklerindendir. Zaten en sık seyahat eden halinizle bile ne kadar sıklıkta ziyaret edebilirsiniz ki aynı yeri?

Muhtemelen günde oniki saate yakın zaman geçiriyorlardır iş başında. Belki çoğu iş dışında kalan zamanlarını istemedikleri o dinlenme tesisinde geçiriyorlardır. Sırf bu yüzden, hizmet sektöründe çalışan bir insanın asık suratlı olmasını ancak bir dinlenme tesisinde kabul edebilim galiba. Kabul etmek değil de umursamamaktır belki de bu, ben de o tesiste gelip geçici olduğumu çok iyi bildiğim için.

Hedefinize gidiyorsanız biraz daha çekilebilir olur o yorgun suratlar. Çok koymaz insana.

Ama gittiğiniz yeri geride bırakıp dönüyorsanız, "bitsin artık şu yol" düşüncesinin de etkisiyle daha bir yorgun gelir etraftaki suratlar. Sizi de yorar, içinizde kalan az enerjinin de bir kısmını alır götürür.

O yüzden, özellikle dönüş yollarında pek uğramam dinlenme tesislerine.

Çok çişim gelmedikçe.

Hiç yorum yok: