20110501

Kurtuluş

Ara ara, hele bi de Behzat Ç'yi izlerken tekrar Ankara'ya yerleşmek geliyor içimden.

Bi ev tutup yerleşmek.

Öyle Çukurambar'da falan da olmasın evim, Kurtuluş'da eski bir ev olsun, 2 oda bir salon. Evin önünde park yeri derdi, apartmanda gürültü yapan üniversite öğrencileri olsun.

Araba da kullanmayayım hatta, önce Ankaray'a binip Kızılay'a gideyim, ordan da otobüse bineyim nereye gideceksem.

Geceleri Tunalı'ya, Bestekar'a falan gideyim. Hatta SSK eski haline dönsün de oralara gideyim. Gölge'ye gidip istisnasız her gittiğimde depresif bir insanın tek başına camdan dışarı izlediği köşeyi gözleyip "bu kez kim orda olacak" diye merak edeyim. Arada ben de bakayım Sakarya'nın kalabalığına, leşliğine.

Sarhoş olacak kadar içip, çıktığımda bir kokoreç yiyeyim. Sonra sallana sallana yürüyerek evime döneyim.

Ama Ankara'da yaşadığım zamanlardaki arkadaşlarım olsun yanımda, yokluğumda onlardan hiçbir şey eksilmemiş olsun.

Olmaz mı?

4 yorum:

pudra dedi ki...

kurtuluş cebeci ya da gazi mahallesi olacak.emek de olabilir bak

Buro dedi ki...

Annemin öğrenciyken oturduğu ev Emek'teymiş. Ankara'ya her geldiğinde 1. caddeye gider önünden bi geçerdik.

switch dedi ki...

beş yıl ankara'da yaşamış bi istanbullu olarak ben de çok özlüyorum. nasıl oluyosa acayip bi benimsetti o şehir kendisini bana. okurken burnumun direği sızladı resmen :/

Buro dedi ki...

İstanbullu olup da (ben değilim) Ankara'yı seven 3 insan tanıdım/duydum. Sen de dördüncü oldun.