20090923

Evet, Bayram

Bayram dönüşlerinin klasik haberleri arasında olan "Dönüş yolu çilesi" hiç ciddiye almadığım bir haber olmuştu yıllardır. Muhabirlerin gişelerde ruhunu teslim etmek üzere olan sürücülere tuttuğu mikrofonlara sürücülerin ettikleri lafları duydukça "Otursaydınız evinizde kardeşim" derdim içimden.

Ama haklıymış adamlar. Dün 14:30 gibi Afyon'dan çıkıp Kütahya'ya asker ziyaretine gittikten sonra 17:30 gibi de Kütahya'dan çıktık. Normal şartlarda İstanbul'a varmamız 3 saat falan alır. Hadi bilemedin 3.5.

Dün bizimki kaç saat aldı?

Sanırım 7 saat.

Kedi bile perişan oldu, feleği şaştı kutunun içinde saatlerce kalmaktan.

Eğer yolculuğumuzun son kısmında Tem'den çıkıp E5'e dalmasaydık ben de gişelerin oralarda mikrofonlu ve kameralı muhabir arayıp bulduğumda cırlayabilirdim.

Gayet basit bir hesapla, dün bizimle aynı anda 100.000 civarı aracın İstanbul'a girmek için debelendiği kanısına vardık. Ki bizden öncesi ve sonrası da var. Yumurtalığa hücum eden spermler gibiydi halimiz.

Neyse ki gişeler seçici geçirgen değildi, ilk araç içeri girdikten sonra duvarlarını sertleştirip kapatmaycaktı geçişi de tüm araçlar içeri girebilecekti er ya da geç. İçeri girip rahime düşecektik ve orda kalacaktık; İstanbul bıkkınlığımız bir dahaki bayram tatiline kadar olgunlaşana, tatil geldiğinde İstanbul tatilcileri tekrar doğurup yollara dökene dek.

Gerçi spermler bizim yaşadığımız trafiği yaşasa insan soyu tükenirdi muhtemelen.

Bir de şunu anladım ki,

spermin halinden tatil dönüşü trafikte kalan şoför anlar.


Gişelerde isyan eden sürücüler haklı diyorum da, çoğu haklı falan değil aslında. Hadi biz ailemizi ziyarete gittik, bayramdan başka fırsatımız olmadığı için. Ama dört güncük bayramda tatile gidenler hiç konuşmamalı bence.


Bir de gayet kapitalist bir yaklaşım olacak ama bayramda otoyollar ücretsiz olmasın. Hatta normalin iki-üç katı olsun geçiş ücretleri. En azındam Tem biraz boşalsın, daha rahat gidip gelelim.

Hiç yorum yok: