20100401

Kavaklar Korusun

Dün Kavak Yelleri adlı dizi açıktı televizyonumda. Oyun oynarken ara ara gözüm takıldı. Daha önce de bu yazacaklarıma benzer bir şeyler yazmıştım ama yine yazmazsam duramam.

Bir kere şu Aslı insanı İstanbul'da başladığı üniversiteye artık nasıl İzmir'de devam edebiliyor onu aklım almadı. Gerçi dizide mantıklı bir şekilde bağlamışlardır bu olayı herhalde. Ya da kaynatıp gitmişlerdir orayı, bilemedim şimdi.

Ama maşallahı var, kız her bölümde bir ekşın yaşıyor ve hala tıp okumaya devam edebiliyor. O okul hangisi bi öğrensem zaten, gidip tekrar Öss'ye gireceğim. Tercihlerim de sadece o okulun değişik bölümleri olacak. Kapağı attık mı tamamdır. Kaydımı yaptırırım, sonra günlük işlerime devam ederim. Tıp falan da istemem. 4 Yıl sonra bi işletme diploması falan göndersinler bana, yeter. Aslı bile onca olaya rağmen okumaya devam ediyorsa orda, hele bir de tıpta, "eşek bağlasan mezun olur" teriminin gerçeklik kazanacağı ilk okul orasıdır herhalde.

Zaten bu dizi Türk dizileri portföyünün en ağlak iki dizisinden biri anladığım kadarıyla. İkincisi de Yaprak Dökümü falan değil; Melekler Korusun adlı dizi. Sanırım onu hiç izlememişimdir baştan sona. Fragmanlarından, zap seanslarından falan biliyorum ve buna rağmen her bölümde illa ki birinin ağlayıp zırladığına şahit oluyorum.

Abi bi dizide hiç mi bir şey yolunda gitmez? Stv'nin "izle de ibret al, beterin beteri var" temalı dizilerinde bile insalar daha mutlu yemin ederim.

Ama söz konusu iki dizide de her bölümde illa ki dünya meselesi kıvamına getirilen bir problem yaşıyorlar. Bi bölümde esas oğlan hapse düşer, diğerinde gayr-i meşru çocuk doğar, abla dağa kaçar, hoca ruh hastası çıkar, Dünya'ya milyon yılda bir uğrayan meteor gelir bunların çatısına düşer falan.

Arkadaşım gençlik dizisi bu. Hiç mi hayata toz pembe baktığınız olmuyor. Bırakın şu dertleri. Ne bileyim, gidin sevişin falan. Hem "dişlerimizi fırçalamıştık, aramıza yastık koymuştuk" gibisinden açıklamalarda bulunup prim de yaparsınız magazin basınında.

Ama yok, illa ki gam tasa yaşayacaksınız her bölümde. Sonra da neymiş, İstiklal Caddesi emo doluymuş. Vallahi gençlik bu dizileri izliyorsa az bile o İstiklal'deki emolar.

Bir de bu Kavak Yelleri Aslı'sı bildiğin karadul. Dizi boyunca hangi erkeğe elini attıysa hayatını karattı resmen, başı beladan kurtulmadı çocukların. Yolda görsem yolumu değiştiririm sakata gelmeyeyim diye. Melekler Korusun'un baygın bakışlı esas kızı da bi değişik keza. Aşkta bi türlü tutunamayan bir insan profili çizdi gözümde.

Rtük Bitter'le Behlül'ün dizisini sıkıştırıyormuş ya, bu iki dizideki olaylar ondan beter bence. Yapmayın, etmeyin. Diziyi ciddiye alan gençlere kötü örnek olup hastalıklı ilişkiler yaşatmayın millete.

Hiç yorum yok: