20091113

Akvaryum

Ne zaman akvaryum lafı geçse biri illa ki çıkıp "Akvaryum dinlendirir" der ya.

Bi bana kısmet olmadı heralde akvaryumun dinlendirmesi olayı.

İlkokulda mıydım neydim, artık babam beni bahane edip kendi zevkini tatmin etmek için mi, küçük yaşta sorumluluk almayı öğreneyim diye mi, yoksa üç kişilik çepçekirdek ailemiz azıcık kalabalıklaşsın diye mi bilmem, akvaryum alıp gelmişti.

5-6 çeşit balık vardı içinde. En başta da gözümde "akvaryumların hamsisi" rütbesinde bulunan lepistesler vardı. Akvaryum balıklarının en ucuzları bunlar sanırım. Sonra uzun kuyruklarıyla kılıç balıkları, hakikaten şık görünen melek balıkları, "eh, bunlar da burda dursun da akvaryumu temizlesinler bari" kontenjanından yararlanarak akvaryuma girip ebleh ebleh gezen çöpçü balıkları falan vardı.

İlk günkü gibi kalsa akvaryum, ne güzel olur hayat.

Ama lepisteslerin tavşanlarla yarışacak hızda üreyebildiklerini anladığımız an bizim için akvaryumun dinlendiriciliği son bulmaya başladı.

Hala hatırlıyorum, bi gün doğurmaya başladı bi tanesi. Ben de ilk kez şahit oluyorum bu olaya, nası sevinçliyim. Bi de tüccar kafasıyla "Bi balıktan 10 tane daha çıktı, oha bire on" keyfi de yaşıyordum sanırım, yalan yok.

Yetişkin balıklar yavruları yemesin diye babamın anneme verdiği "başlarında dur, yeni doğan balık oldukça küçük havuza alırsın" talimatı yüzünden annem gözlerini dikmiş balıkları izlerken bi ara bi yanık kokusu sardı evi.

Annem çaydanlığı ocakta unutmuştu balıklar yüzünden. Gitti güzelim çaydanlık. Annem de balıkların başından çekilip gitti zaten sonra, 3 balık için demlik gitti diyerek.

Bi süre daha aynı hızla üremeye devam etti lepistesler. Her doğumda "aman yavruları yemesinler" stresi.

Bi yerden sonra biz de bıraktık gittik artık. En azından yemden kara geçerim diyip ilgilenmedim hiç yeni bebek doğumlarıyla.


Sonra akvaryumda balık harici organizmalar türedi, bana evrim teorisinin gerçek olabileceğini düşündüren. Bakımsız kalan balıklar temizlikçi kadın olmuşlardı belki de akvaryumlarını temizlemek için.

Akvaryum maceram bi süre sonra balıkların toplu halde halıya vurarak intiharıyla son buldu. Hepsi birlikte akvaryumdan halıya nasıl atladı hala aklım almaz pek.


Geçen yıl da şirketteki akvaryumun başına beni dikmişlerdi işte. Sonra noldu? Gümrükte mal var, benim aklımda balıkların yaşayıp yaşamadığı var. O akvaryum da balık sabunu yapmak için kullanılan gaz odası gibiydi resmen, 3 parti balık katliyamı yaşandı içine tüm engelleme çabalarıma rağmen.

Balıklara üzülüyordum tabi de, bi de "bi balık bakmayı beceremedin" etiketi yemenin stresi vardı üzerimde.


Ee akvaryum, hani dinlendiriyordun?

Hiç yorum yok: