20090824

Düşün -ama sessizce-

Sesli düşünen insanlardan hazzetmiyorum.

Daha doğrusu insanların sesli düşünmesinden hazzetmiyorum.

Bir şeyler düşünmek ve düşündüklerini paylaşmak güzel tabi, ama benim bahsettiğim farklı bir şey.

Adamla o an muhabet etmiyor oluyorum, ama o aklından geçenleri mırıldanıyor. Gazete okuyor, "hımm çekirge üçüncü sıçrayışta yakalanır tabi" falan diyor durduk yere.

Öyle olunca da cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi. Hiç sallamamış gibi olmak (sallamadığını belli etmek) ayıpmış gibi geliyor.

Ama cevaplarım da "aa, öyle miymiş", "hııı olabilir" den öteye gitmiyor pek.

Bir kaç kez katlanabiliyorum da, adam sesli düşünmeye devam ederse eeeh, diyip kesiyorum cevap verme çabalarımı.

2 yorum:

İPEK dedi ki...

Bir de, göz teması kurduğu anda, kaldığı yerden konuşmaya devam edenler var, akıllara zarar...

Buro dedi ki...

: ) Evet. Saygısızlık gibi olur diye içim de rahat etmiyor ama bazen görmezden/duymazdan gelmek en iyisi sanırım.